bugün

entry'ler (1559)

joan jara

1927'de londra'da doğan şilili dansçı ve aktivist. santiago'ya geliş öyküsünü şimdilik bilmiyorum ama öğrendiğimde ilk iş buraya yazarım.

kendisini victor jara'nın eşi olarak tanıyoruz. bir de kitabı var onu anlattığı victor jara- yarım kalan şarkı.

zulüm görmüş, işkenceyle öldürülmüş canım insanın hatıralarını, çektiklerini; aşkını belki geleceğe aktaran diğer bir güzel insan joan jara. keşfettiğim için mutluyum; ama okuduktan sonra daha da mutlu olacağım.
ya da hüzünlü mü demeliyim, bilemedim.

2012 dünya kısa kulvar yüzme şampiyonası

bizzat gittim gördüm ve diyorum ki türkiye en az beş yıl daha böyle şampiyonalardan madalyayla dönemez ve mini mini çocuklar Ryan Lochte'ye hayran kalmaya devam eder.
saygılar.

kraliçe ikinci elizabeth

ölümsüzlük iksirini buldu ya da birleşik krallık'ta insan ömrü epey uzun.

15 ülke, bilmem kaç milyon insanın god save the queen'i.

hakan boyav

en son açlığa doymak filminde görülen oyuncu.

fazıl say

iyi bir sanatçı, çok da severim ama eleştirdiği arabesk şarkıcıların ondan daha beyefendi olduğunu fark edemeyecek kadar büyük bir egosu var. empati kuramıyor, sürekli kavga halinde.
oysa güzel abim düşüncelerini ağırbaşlılıkla, iyi niyetle, hakikaten anlatmak için dile getirsen çok daha fazla kişi sana saygı duyar, çok daha fazla kişiye ulaşır müziğin. insanlar o zaman işte senin beyanatların, inanışın yahut ideolojinle ilgilenmez.
ucuz siyasetçiler gibi ucuz bir üslupla propaganda yaptığında öyle basit görünüyor ki o sahnedeki piyano çalan adam entelliğinden eser kalmıyor.

dilerim
sadece besteleriyle konuşur.

suna selen

siması hatırda olup adı pek bilinmeyen emektar oyuncu. aynı zamanda da münir ozkul'un ikinci eşi, güner özkul'un annesi olur.

yasmin levy

türkiye'de vereceği konserlerin tarihi belli oldu.
5 aralık Ankara ,
11 aralık istanbul ,
8 aralık Bursa ,
9 aralık Eskişehir ,
11 aralık Denizli ,
ve 13 aralık izmir.

istanbul'un bilet fiyatı bursa'dakinin yaklaşık iki katı. tabii çok elit ya istanbul dinleyicisi, yer olarak suada club'ı uygun bulmuş organizatör.
başka yerde olsa gidecektim sanki, benim ki gevezelikten başka bir şey değil. *

ideoloji

tutsağına bağnaz denir.

post rock

tüm diğer türlerde olduğu gibi herkese hitap etmeyen sakin insan müziği.

pek severim, bilinenleri dinlemekten ziyade 500 kişinin tıkladığı alternatif şarkılara bayılırım. huzursuz zamanlardan, rahat vermeyen insanlardan kaçmanıza yardım eder.
ama neşeliyseniz yanından geçmemeniz gerekir. kötü gün dostudur o.

hem her duygunun başka müziği var. ihtiyacınız olana sığınınız!

yalçın küçük

aynada kendini 100 wattlık ampul sanan mum ışığı.

babür şah

adil yönetici tasviri ne kadar doğru bilemeyeceğim ama öyle olduğu söylenir. Jean-Paul Roux, Büyük Moğolların Tarihi Babur kitabında kendisi hakkında detaylı inceleme yapmış. okumakta fayda var.

savaşçı yanı değil benim ilgilendiğim, edebî yanı elbet!
şiirlerinde pisagor denklemi kullanan tek şair o. hatta pisagor değil, bu ömer hayyam denklemidir demişti hoca.

kocaeli üniversitesi'nde düzenlenen Babur ve Babur-nâme Üzerine Araştırmalar Uluslararası Çalıştayı'nda konuyu örneklerle anlatan adını ne yazık ki unuttuğum akademisyeni ağzım açık izledim.
demek babür şah'ı görsem ne yapardım.

tüm geç kalmışlar, bu âlimi tanıyın derim!

niccolo paganini

iltifatın kendisi, başka dünya insanı.
(bkz: übermensch)

olgunlaşmak

''zaman yalnızca armutları olgunlaştırır'' sözünü kim dedi bilmiyorum ama söyleyen kişi armut kadar lezzetli bir cümle kurabilseymiş keşke.

okudum, zaman geçti daha çok okudum.
zaman geçti hararetli tartışmalardan; kendimi haklı çıkarma, son sözü duyurma çabalarından arındım. susmayı - dinlemeyi öğrendim,
23, 24, 25 oldu.
büyüdüm..
olgunlaştım...

komiklik olsun diye basitleşen insanlara sinirlenmek, onları aşağılamak yerine olan biteni tebessümle karşılamayı öğrendim.
her doğrunun aslında her yerde söylenmesinin nezaketsizlik olduğunu,
teşbihin vazgeçilmezliğini,
kendimden yaşça büyük ve saygın insanlarla tanıştırıldığımda ''memnun oldum'' denmeyeceğini
görgüyü, saygıyı, bilgiyi öğrendim.

hatta ''öğrendim'', ''biliyorum'' demenin bile ayıp olduğu kibirli cümleler için özür dilemem gerektiğini de öğrendim.

öğrenmek olgunlaşmayı doğurur.
ve olgunlaşmak doğadaki tüm canlıların ortak özelliği, meyveye indirgenip küçümsenecek kadar doğal bir hadise değil.

mehmet ali birand

''iyi adammış, olduğu gibiymiş, samimiymiş. bulunduğu yere zor gelmiş ve evet arkasına hiç bakmamış.''

bunlar onun ölümünden sonra anılmak istediği cümleler.
ayşe arman röportajında tamamını okumak mümkün. http://www.hurriyet.com.t...r/21953683.asp?yazarid=12

can dündar'ın Birand - Bir Ömür, Ardına Bakmadan kitabı piyasaya çıkmış, röportaj da onun için yapılmış. özel hayatından, kanser serüveninden, ölümden, yaşamdan, çapkınlıklarından konuşulmuş.

televizyonla alakam sınırlı olduğu için kendisini pek tanımıyordum, belki bu nötrlüğümden olacak pek sevdim kendisini.

uçurumlar

björk çakması olmaktan öteye gidemeyen bir yasemin mori şarkısı. cümle vurgusunu bile benzer yapmış, gece gece dinleyip sinirlendim. olacak iş değil!
http://www.youtube.com/watch?v=M2Eo9xRSC4o

müzik adına yapılan tüm değişiklikler/ yenilikler güzel, çok güzeldir ancak taklit kötüdür. yurdum müzisyeni bunu öğrenemedi gitti ya ona yanarım.
bir de 'şarkıyı anlamıyorsunuz,bu bizim ülkeye fazla' cılar var sanıyorum mori'yi sahiplendikleri için gözlerine perde inmiş,
çakma adımlarla ülke müziğinin gelişeceğini sanıyorlar. na na na...

dulcesky

indie tarzı sevenler için nimet grup. üyelerin 3'ü Şili, biri Amerikalı.
INVISIBLE EMPIRE ve land adında iki albümleri mevcut, singleları da var ama o kadar detaya gerek yok.
kendi sitesinden bakabilir http://dulcesky.com/
buradan da hepsini dinleyebilirsiniz. http://soundcloud.com/dulcesky

beğenme garantilidir. *
bu da en sevilen şarkıları i dreamt of you. dinleyenlerin 200 bini geçtiğine bir sevindiler, bir sevindiler anlatamam. http://www.youtube.com/watch?v=3Wk-oiP0N-s

huzur

romanın ön sözünde der ki mehmet kaplan:
''Eroine alıştırılan gibi kolay, hafif, sudan yazılara alıştırılmış okuyucu kütlesi için bu yazıların okunması ve anlaşılması bir hayli güçtür.''

okuyucuyu sanatla buluşturan bir yapıttır vesselam, yazarı ahmet hamdi tanpınar bambaşka bir adam, bambaşka bir âlem..
e-kitap formatı için: http://www.tarsusmanset.c...222236_e-kitap-arsivi.pdf

kutlu payasli

trt repertuarında 13 eseri bulunan tsm ustası. çok bilinen eser dudaklarında arzu kollarında yalnız ben'in de bestekârıdır.
sanatının 57. yılında yanılmıyorsam.

anna karenina

türkiye'de 28 aralık 2012'de gösterime girecek film. romanın filmden her türlü güzel olacağı belli bir şey olsa da filmi seyretmek değişiklik olacak.
yalnız Keira Knightley için bile gidilir bence. *
http://galeri.uludagsozluk.com/r/fascinator-343437/
http://galeri.uludagsozluk.com/r/fascinator-343438/

bu da trailerı:http://www.youtube.com/watch?v=rPGLRO3fZnQ&feature=related

fascinator

kimi zaman tüylü, kimi zaman tüllü saça takılan ufak toka. türlü türlü modelleri var, ama çoğumuz adının fascinator olduğunu bilmiyoruz. tüllü taç, tüllü toka, şapka şeklinde toka, tüllü taç gibi bir sürü arama sonuçları var internette. geçenlerde canım istedi alayım dedim. yolda izde aksesuarcılarda gözüme çarpmıştı ama sitelerde bulamadım istediğim gibisini. ve sonunda o kadar ısrarlı aramışım ki hem adlandırılışını hem de amazonda uygun fiyatlı binbir çeşidi buldum.
ben yandım eller yanmasın deyu yazıyorum.

bir de hristiyan kültüründe siyahının cenazelerde takıldığına çokça şahitiz, beyazı düğünde, sadesi kokteylde, süslüsü partide vs vs. kullanım alanı bir hayli geniş.
ve duruşunuz, giyiminizle onu taşımak da önemli tabii.